27 mart 2005 Pazar gecesi havaalanından havaş servisi ile taksime
dönerken otobüsün en arka koltuguna müstakil bir şekilde kurulmuş
mpx'imde skyforce oyunu oynamakta idim.
derken olan oldu ve yanıma elinde 6600 olan bir genç delikanlı oturdu.
ben hiç istifimi bozmadan oyun oynamaya devam ettim. fakat aradan
bir-iki dk. geçmeden yandaki eleman gözucuyla benim telefonun ekranını
kesmeye başladı. evet....sinyal alınmış ve kıllandırma servisi harekete
geçirilmişti.
sakince skyfoce'u kapatıp (ulan bu 2 boyutlu oyun yetmez bi de 3
boyutlu bişey açayım) diyerek interstellar flames oyununu açtım.
o da nesi..yandaki eleman kesik atma işinde tam bekledigim gibi bir randıman artışı kaydetmişti.
bir müddet sonra bu oyunu da kapatıp kulaklığımı taktım, betaplayer'ı
açtım ve audioslave'den "show me how to live" ardından da franz
ferdinand'dan "this fire" kliplerini patlattım.
eleman artık herşeyi bırakmış ve benim telefona kilitlenmişti. ben
solumdaki camdan genci kesiyor, o baktıkça şımarıyor, şımardıkça daha
da coşuyordum.....
artık son hamlenin zamanı gelmişti...
msn messenger'ı açtım. ve 6-7 dk kadar online olan arkadaşlarla sırf hain emellerime ulaşmak için merabalaştım....
ve son olarak mp3 listemden müzikleri dinlemeye başladım ki artık
eleman daha fazla bu ızdıraba dayanamadı ve küçük emrah bakışlarıyla
bana dönerek "pardon telefonunuzun modeli nedir acaba" diye duyulmakla
duyulmamak arasında bir ses tonuyla bana sordu....
gence döndüm...bir gözlerine bir de elinde "sabun kalıbı"gibi tuttuğu 6600'a baktım.. MOTOROLA dedim...MPX200....
hmmm. diye bit o...ruguna hasıl olan bir tepki geldi....
bende de nokia 6600 var, ama bu kadar cok sey yapamıyor sizinki baya iimiş dedi...
işte o an artık bu eziyete son nokta koyma zamanıydı. bunda windows
yüklü derken bir yandan da mpx'in sag yanında duran kapagı actım ve sd
kartı göstererek. 1 GB hafıza kartı da var dedim( 2 gb sd kartı
sorunsuz çalıştırıyor 4 gb kullananlarda war ama denemedim tahmin
ediyorum hiç bir sorun çıkarmaz... 2 gb kartı full kullananlar war)...
artık elemanın saçları kemerimi süslüyordu....
mpx200'üm hayatta bana verecegi en büyük hazlardan birini yaşatmış,
tırt bir nokia telefona dünyanın parasını veren zavallı tüketiciyi
magdur etmişti.
eve geldigimde artık rahat bir uyku uyuyabilirdim.
darısı cümlenizin başına...
zaman ayırıp okuyanlara teşekkür ederim. alıntıdır
ancak arkadaş fazla bişe yapmamış aslında daha çok aşırı fazla harika ve de mükemmel özellikleri war bu cihazın...
mpx200 mü........ kullanan bilir....
( Mpx Serisi )
dönerken otobüsün en arka koltuguna müstakil bir şekilde kurulmuş
mpx'imde skyforce oyunu oynamakta idim.
derken olan oldu ve yanıma elinde 6600 olan bir genç delikanlı oturdu.
ben hiç istifimi bozmadan oyun oynamaya devam ettim. fakat aradan
bir-iki dk. geçmeden yandaki eleman gözucuyla benim telefonun ekranını
kesmeye başladı. evet....sinyal alınmış ve kıllandırma servisi harekete
geçirilmişti.
sakince skyfoce'u kapatıp (ulan bu 2 boyutlu oyun yetmez bi de 3
boyutlu bişey açayım) diyerek interstellar flames oyununu açtım.
o da nesi..yandaki eleman kesik atma işinde tam bekledigim gibi bir randıman artışı kaydetmişti.
bir müddet sonra bu oyunu da kapatıp kulaklığımı taktım, betaplayer'ı
açtım ve audioslave'den "show me how to live" ardından da franz
ferdinand'dan "this fire" kliplerini patlattım.
eleman artık herşeyi bırakmış ve benim telefona kilitlenmişti. ben
solumdaki camdan genci kesiyor, o baktıkça şımarıyor, şımardıkça daha
da coşuyordum.....
artık son hamlenin zamanı gelmişti...
msn messenger'ı açtım. ve 6-7 dk kadar online olan arkadaşlarla sırf hain emellerime ulaşmak için merabalaştım....
ve son olarak mp3 listemden müzikleri dinlemeye başladım ki artık
eleman daha fazla bu ızdıraba dayanamadı ve küçük emrah bakışlarıyla
bana dönerek "pardon telefonunuzun modeli nedir acaba" diye duyulmakla
duyulmamak arasında bir ses tonuyla bana sordu....
gence döndüm...bir gözlerine bir de elinde "sabun kalıbı"gibi tuttuğu 6600'a baktım.. MOTOROLA dedim...MPX200....
hmmm. diye bit o...ruguna hasıl olan bir tepki geldi....
bende de nokia 6600 var, ama bu kadar cok sey yapamıyor sizinki baya iimiş dedi...
işte o an artık bu eziyete son nokta koyma zamanıydı. bunda windows
yüklü derken bir yandan da mpx'in sag yanında duran kapagı actım ve sd
kartı göstererek. 1 GB hafıza kartı da var dedim( 2 gb sd kartı
sorunsuz çalıştırıyor 4 gb kullananlarda war ama denemedim tahmin
ediyorum hiç bir sorun çıkarmaz... 2 gb kartı full kullananlar war)...
artık elemanın saçları kemerimi süslüyordu....
mpx200'üm hayatta bana verecegi en büyük hazlardan birini yaşatmış,
tırt bir nokia telefona dünyanın parasını veren zavallı tüketiciyi
magdur etmişti.
eve geldigimde artık rahat bir uyku uyuyabilirdim.
darısı cümlenizin başına...
zaman ayırıp okuyanlara teşekkür ederim. alıntıdır
ancak arkadaş fazla bişe yapmamış aslında daha çok aşırı fazla harika ve de mükemmel özellikleri war bu cihazın...
mpx200 mü........ kullanan bilir....
( Mpx Serisi )